![]() |
![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]()
Hayatın Değeri
Acil servisteydim. Mesleğe yeni başlamanın heyecan ve zevkini yaşıyor, 'doktor bey' hitabına alışmaya çalışıyordum. Her aka hastahanenin acil servisinde olduğu gibi, burada da nöbet hareketli geçiyordu. Tecrübeli uzman hekimlerin yanında, bana pek mesuliyet düşmüyordu. Ben sadece olup bitenleri dikkatlice izleyerek deney kazanmaya çalışıyordum. Saat gecenin bir buçuğuydu. İki bayan, kollarından tuttukları, 16-17 yaşlarında, esmer, topluca bir delikanlıyı hastahaneye getiriyordu. Delikanlının babası olduğu anlaşılan bir bey arkalarından nefes soluğa geliyor, bir yandan da şöyle sesleniyordu: -Kurtarın yavrumu, kurtarın çocuğumu! Nöbetçi doktor, gecenin yorgunluğuyla gömüldüğü koltuğundan doğruldu. Bu arada hemşireler yeni gelenleri karşılıyordu. Ben doktorun yanında ayakta bekliyordum. Adam konuşmaya devam ediyordu: -Doktor bey, oğlum intihar niyetiyle ilâç içmiş. Annesi ayr?m edince, derhal getirdik. -Aldığı ilâçlar yanınızda mı? Adam, ceketinin ceplerinden hap kutularını çıkarıp doktora gösterdi. -Şu haptan on beş-yirmi tane, şundan on kadar, şundan da üç-beş adet içmiş. -Ne vakit içtiğini biliyor musunuz? -İki saat kadar olmuş. Doktor hap kutularını uzun uzun inceledikten sonra, bir delikanlıya, bir de kutulara baktı. Ardından kafasını sağa sola sallayıp yüzünü buruşturarak: -Hımm! Yazık, çok yazık! Aile endişe ve merak içinde, doktorun bir şeyler söylemesini bekliyor, ama doktordan ses çıkmıyordu. Bense, gencin midesini yıkayacağımızı düşünüyordum. Kısa süren bir sessizlik, babanın sorusuyla bozuldu: -Ne yapacağız hekim bey? Doktorun yüzü gerginleşti. Bakışlarını ümitsizce kaldırdı. Dudaklarını ısırdı. Başını çaresizce sağa sola salladı. Elleriyle de çaresizlik işareti yaptı. Ağzından dökülen son sözler, hasta ve yakınları için kurşun gibiydi. -Üzgünüm! Yapılacak bir şey yok. Hem bu ilâçlar... Üstelik de geç kalmışsınız. Ben göz ucuyla aileye baktım. Hepsinin gözleri fal taşı gibi açılmış, beti benzi atmıştı. Delikanlının yüzü korkuyla gerilmişti. Annesi ve kız kardeşinin desteğiyle ayakta zor duran delikanlı, ani doğrulup pür dikkat doktora baktı Doktorun ifadelerindeki kesinliği ve yüzündeki ciddiyeti görünce sarsıldı Dizlerinin bağı çözülmüşçesine kendini yere bıraktı Aile fertlerinin ayakta duracak mecalleri kalmamış olacak ki her biri bir kenara çöktü. Baba ve ebeveyn bir şeyler mırıldanıyorlardı Uzun süren bir suskunluk ve şaşkınlıktan sonra: - Ne olacak hekim bey Hiçbir şey yapamaz mısınız ? -Artık çok geç. Bu durumda maalesef bir şey yapamayız. Yapsak da yararı olmaz Herhalde bir saate kadar hastayı kaybederiz. Gene de hastayı müşahede altına alalım. Ben de en az aile kadar şaşırmıştım. Delikanlının yüzüne bakıyordum. Ölüm endişesi ve ümitsizlik, iliklerine kadar işlemiş gibiydi. Kendimce neler hissettiğini düşündüm. Ölüme bu kadar yaklaşmak gerçekten zor bir vaziyet olmalıydı Hem insan bir saat sonra öleceğini bilse neler düşünür neler hisseder, neler yapardı? Aslında her birimizin, ölüme bir saat yaklaşacağı an gelmeyecek miydi? Hayatın karmaşa ve med-cezirleri arasında ölüm gerçeğini nasıl da atlıyor veya kendimize ?rak görüyorduk. Şimdi bu delikanlı, geçmişini arkadaşlarını ailesini düşünüyor olmalıydı. Veya ölümden sonraki hayatı; yani bir saat sonrasını Belki de arkasından neler düşünüleceğini konuşulacağını... Halbuki ne kadar çok plânı vardı. Şimdi ise, o plânları düşünmek bir yana son saatini nasıl geçireceğine dair doğru düşünme melekesini bile kaybetmiş gibiydi. Diğer taraftan, ya?am devam ediyordu. İçeride yatmakta olan bir hastanın yakınları doktora bir şeyler sorarken, sedye ile bir hasta daha getiriliyordu. O ara başka bir hekim kapıdan içeri giriyordu. Biliyorum, sohbet için geliyor. Az ötede, hemşirelerin ufak teybinden, bir arabesk parça yükseliyor: Batsın bu dünya Hayatla ölümün iç içeliği galiba bu diyorum kendi kendime. Baba toparlandı. Yalvaran bir eda ile sorusunu tekrarladı: -Hiçbir şey yapamaz mısınız hekim bey? Hiç mi umut yok? İçeri yeni giren doktor, kaş göz işaretiyle ne olduğunu sordu. Doktor ayağa kalkıp kati bir anlat?m ile yan?t verdi: -İntihar girişimi hekim bey. Geç kalmışlar maalesef Vaziyet da a??rba?l? Yapılacak bir şey kalmamış Sonra raporunu tanzim ederiz. Söylenenleri dikkatle dinleyen delikanlıyı ölüm gerçeği ile yüzleşmek ürkütmüştü. Pişmanlık duygusu içerisinde ve titrek bir sesle doktora'Kurtulmak için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya hazırım. Ne olur doktor! Beni kurtarın, ölmek istemiyorum dedi. Hekim oralı bile olmadı. Ölüme bu kadar yakın bir kimseyi daha evvel hiç görmemiştim. Üstelik çok da gençti. Hayalen morga gidip, gencin otopsisini düşünüyorum. Demek, karşımda duran bu canl? gövde birazdan ölecek, otopsi için açılacak ve biz bir rapor tanzim edip bırakacağız! Ya?am ve ölüm... Yaşamak ve ölmek... Genç olmak, yaşlı olmak, hayatı anlamak, ölümü benimsemek... Hayatı ölüme bir girizgah olarak değerlendirebilmek... Ölüme her an hazır olmak... Veya kendini hazır hissetmek... Kısacası ölümü kuşanmak... Hayata ve ölüme mana kazandırmak... Bir sürü düşünce beynime doluşuyor. Hekim oradan uzaklaştı. Ben de peşinden gittim. Biraz acemilik kokan bir tavırla sordum: -Doktor bey! Serumla bol mayi verip bir yandan da idrar söktürücülerle kanını temizleyemez miydik? Doktor dönüp, gözlerimin içine baktı: Kardeşim görüyorsun, burada ayakta zor duran yaşlılar bile biraz daha hayatta kalmak için mücadele ederken, bu delikanlı daha on yedi yaşında ve intihara kalkışıyor. Ölmek istiyorsa, sebep ona mâni olalım? Biraz isteği ile baş başa kalsın bakalım. Ölüm ne imiş, ya?am ne imiş düşünsün! Yaşamanın değerini, ailesine ne kadar acı çektirdiğini ayr?m etsin! Dahası Allah''ı hatırlasın; kul olmayı... Ölümü ve sonrasını da do?al ki... Arkasından, beni bir kez daha şaşırtan bir kahkaha atıp şöyle dedi: -Yoksa, sende mi inandın öleceğine? -Ne yani, delikanlı ölmeyecek mi? Gülerek, ilaç kutularını gösterdi. Elindekiler, vitamin hapı, öksürük kesici ve balgam sökücülerdi. |
![]() |
|||||
Baslik | Kategori | Son Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj |
![]() |
Hikayeler | Bultan | 0 | 69834 | 11.Ocak.2019 23:07 |
![]() |
Hikayeler | Bultan | 0 | 54902 | 11.Ocak.2019 23:07 |
![]() |
Hikayeler | Bultan | 0 | 55187 | 11.Ocak.2019 23:07 |
![]() |
Hikayeler | Bultan | 0 | 53487 | 11.Ocak.2019 23:07 |
![]() |
Hikayeler | Bultan | 0 | 55006 | 11.Ocak.2019 23:07 |
|
|
Forum | Yasal Uyarı |
Kuruluş: Guncelforum.Net © 2018 Design By: ReiS Guncelforum.Net Her Hakkı Saklıdır. |
5101 sayılı yasayla değişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafından yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde paylaşan kişi yada kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir. |